Çürükten Korunmada Beslenmenin Önemi

Diş çürüğü yanlış beslenme ile meydana gelir. Diş sağlığını korumaya yönelik beslenme ile diş çürüğü önemli derecede azaltılabilir. Sağlıklı beslenmenin kararını tabi ki birey kendisi verecektir; ancak dişhekimi, hastasına şimdiye kadar olan beslenme davranışlarına alternatif önerilerde bulunmaktan sorumludur.
Türkiye'de çürük sıklığı hala çok yüksektir. Bunun nedeni çürük oluşumundan biolojik ve sosyal faktörlerin sorumlu olmasıdır. Toplumun kültürel, teknolojik ve ekonomik yaşantısı da çürük oluşumunu yakından etkilemektedir.
Yüksek çürük morbiditesinin en önemli nedenlerinin başında, bireylerin hastalığa (çürük) yol açacak belli alışkanlıklarından vazgeçmeye hazır olmamalarıdır. Buna bir de toplumsal kaynaklı sayısız etkileri kattığımızda, hasta (birey) dişhekiminden sorunlarını aktif restoratif bir şekilde halletmesini beklemektedir. Her ne kadar dişhekimliği eğitimi koruyucu önlemlerin çürükten korunmada yeterli olduğunu öğretse de; diş-hekiminin yukarıda ifade edilen zorlamadan dolayı, kendini aktif-restoratif uygulamanın içinde bulması kaçınılmaz olmaktadır. Ekonomik kaygılar bu oluşumu desteklemektedir. Ayrıca hasta tedavisinin rahat şartlarda lokal anestezi altında yapılabilmesi, çok uygun estetik restorasyon materyallerinin uygulanabilmesi, çürükten korunma kavramını hastaların bilincinde ulaşılması gereken hedef olmaktan çıkarmaktadır.
Bunun düzeltilmesi için sorulması gereken soru, hem genel sağlık sisteminde, hem muayenehanelerde koruyucu önlemlerin dişhekimliği tedavileri içinde daha iyi nasıl yer alabileceğidir.
Çürük multifaktoriyel nedenli bir hastalıktır; bu da koruyucu önlemlerin çok çeşitli oluşumuna yol açmaktadır.
- Birinci basamak koruyucu önlemler, hastalığın yeni oluşumunu önlemeye yöneliktir; koruyucu önlemler içerir (Örn: Florid uygulamaları, beslenme yönlendirilmesi)
- ikinci basamak koruyucu çerçeve içerisinde, zararların erken teşhisi (örn; başlangıç çürük lezyonları ısırma radyografi yöntemi) ve böylece yeni oluşabilecek hastalıkları ve sert doku kayıplarını azaltabilmeyi amaçlar (remineralizasyon, fissür örtücüler). Üçüncü koruyuculuk evresinde ise özel tedavi önlemleri (örn; in-vasif restorasyon teknik) ile en az zarar verecek tedavi yöntemleri seçilir.
Hem klasik kitaplarda, hem de öğrenci eğitiminde olsun didaktik nedenlerden dolayı preventif ve restoratif önlemler birbirinden ayrı anlatılmıştır. Ancak hastalar entegre (her ikisi beraber düşünülen) bir sağlık hizmeti almak duru-mundadırlar. Burada preventif yaklaşım ve beklenti, ailesel ve sosyal durum, çürük aktivitesi, beslenme alışkanlıkları, florid uygulamaları, ağız hijyeni durumu ve yaş gibi faktörler önemli rol oy¬nar.
Grup profilaktik önlemler (yemek tuzu florlaması, diş temizleme programları vs.), bireysel profilaksi (dişhekimi, dişhekimi hijyenisti) ile tamamlanmalıdır. Her insan için optimal çözüm, doğru çözüm değildir. Her hasta için bireysel hedefler dişhekimi tarafmdan formüle edilmelidir. Profilaktik ve restoratif önlemler ayrı bölümlerde de anlatılsa, bunlarm bir bütün olarak ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.
Çürükten korunmanın dört önemli ayağı vardır.

  1. Beslenme alışkanlıklarının değişimi
  2. Florid içeren çürük önleyici materyallerin kullanılması
  3. Fissür koruyucular
  4. Ağız hijyeni önlemleri

Bunlara ilave edilebilecek bir dizi koruyucu önlem sayılabilir, ancak bunların etkinliği henüz netleşmemiştir.